MUHBİR


THE WHISTLEBLOWER
AKBANK GALALARI – Amerika
Bu film Kathryn Bolkovac’in barış gönüllüsü olarak gittiği Bosna’da yaşadıklarına dayanarak çekilmiş. Olaylar kurgu olsa insana yok artık daha neler dedirtecek cinsten oysa tümü gerçek. Bu gerçeği bilmek insanı insanlığından utandırıyor. ‘Hayatımız’daki umut ve iyimserlikte Luchetti’nin gerçeklerden taviz verdiğini söylerken kastettiğim gerçeklik bu filmde insanın yüzünde tokat gibi patlıyor.
İçsavaş sonrası Bosna. Kathryn önerilen yüksek ücret nedeniyle barış gönüllüsü olarak Bosna’ya gelir. Bir kaç ay içinde gösterdiği cesaret ve azmiyle Madeleine’in dikkatini çeker. Madeleine ona Birleşmiş Milletlerin Toplumsal Cinsiyet Bürosunun başına geçmesini teklif eder. Kathryn’in bu teklifi kabul etmesinden sonra olaylar çorap söküğü gibi gelir. Bir kadın tek başına Birleşmiş Milletler “barış gücü”ndekilerin barışı sağlamak ve korumak üzere geldikleri Bosna’da nelere bulaştıklarını belgeleriyle gözler önüne serer. Bosna’da savaş sonrası güvenliği sağlamak üzere açılan ihaleyi kazanan özel şirket çalışanları da, Birleşmiş Milletler barış gücü de seks ticaretinden, insan ticaretine uzanan işlerin içinde yer almaktadır. Çalışanların tümünün dokunulmazlıkları olduğu için suçları belgelense de yargılanamamaktadırlar.
Tempoyu hiç düşürmeden, duygusallıkla duygu sömürüsünü birbirine karıştırmadan yaşananları gayet net ancak kolaycılığa kaçmadan yansıtan filmi izlemenizi tavsiye ederim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder