Bunaltıcı bir yaz mevsimini geride bıraktık. Yapraklar tamamen dökülmese de toprağın kokusu sonbaharı muştuluyor adeta.
Beklenmeyen bir yağmurun sizi olur olmaz yerlerde yakalaması, kış sebzelerinin tezgâhlara çıkması, kışlıkların dolaplardan indirilmesi çoğu zaman bir geçmişe özlem duygusu uyandırıyor insanda. Bu yüzden Nâzım’ın dizeye döktüğü “müthiş bahtiyarlık” bizler için çoğu zaman “çığrından çıkmış bir zaman bu” biçiminde algılanabiliyor ve dolayısıyla ne gideni anlıyoruz ne gelmekte olanı.
Aslına bakılacak olursa endişemiz sadece halk oylaması sonuçları değil, Türkiye’de daha ciddi kimi toplumsal altüst oluşlara doğru ilerlediğimizin somut göstergeleri. Çekmece’yi biraz da bu yüzden çekiyoruz; geleceğe daha fazla umutla bakabilmek, güzellikleri hep birlikte çoğaltmak için.
Öykü, şiir, deneme ve gezi yazılarından oluşan bir sayıyla daha karşınızdayız. Yeni bir eğitim-öğretim yılında bol Çekmeceli günlerde görüşmek dileğiyle hepinize iyi çekiştirmeler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder