Pınar Dursun
Tenefüs arasında yediğimiz çikolatanın, ağızdaki lekesine karışmış olan mutluluğu çok gördüler bize.. Her sene keyfekeder değişen sınavlar için çözmemiz gereken testleri, 5 dakikaya sığdırdığımız futbol maçlarına, ip atlamalara yeğlediler.. Zili duyar duymaz koşan çoşkumuzun ayağını incittiler.. İçimizdeki çocuğu çocukken öldürdüler.. Ürettiğimiz tek şey Adana, Bursa, Ceyhan, Diyarbakır ve Edirne oldu uzun yıllar.. Dolayısıyla, hissettiklerimizi ifade edebilme, yani fütursuzca üretebilme yetimizi de yaraladılar..
Teknik Üniversite öğrencisinin profili gurur vericidir.. Girdikleri yarışta milyonlarca rakibini geride bırakmış olmanın güveni ve üniversite yıllarına erteledikleri planlarını yapacak olmanın heyecanını taşırlar ilk geldiklerinde.. Belki bu planların içinde sanatın herhangi bir dalıyla ilgilenmek de vardır.. Fakat üniversiteye kadar sanata karşı kapadıkları (kapamak zorunda bırakıldıkları) algılarını, takip eden üniversite yıllarında açmak için içlerindeki kemirilmiş itkileri maalesef yeterli olamaz.. Bunun diğer bir sebebi de, yine bir öncekiyle bağlantılı olarak, sahip olunan yeteneklerin farkında olmamaktır.. Sadece üç saatlik bir sınava odaklanmaya alışmış beyinler, bu sefer de sadece üniversiteyi bitirmeye odaklanır. Bunun önüne geçmenin bir yolu, ta en başta başarılı olmanın sadece söz konusu sınavlara dair olmadığını, başka şeyleri de beraberinde yürütebilme alışkanlığını edinmek gerektiğini fark etmek olabilir.. Bunları biraz da kendi lise ve üniversite yıllarımı hatırlayarak yazıyorum.. Lisede bana engel olacak diye dört sene yaptığım sporu bıraktıktan sonra, okul dışında herhangi bir şeyde başarılı olamayacak hissediyordum kendimi.. Amatörce yapacağım hiç birşey, içten içe diğerleri ile yarışan ruhumu tatmin etmeyecekti belki de.. Derken tesadüfen başladığım resim dersleriyle birlikte, koşturmadan, kıyaslanmadan üretmenin tadını yaşadım.. İnsanın kendi elinden çıkmış iyi ya da kötü bir şeyin yarattığı mutluluk çok farklı gerçekten.. Bu yüzden, özellikle üniversite öğrencilerinin, yapmak istedikleri hiçbir şeyi ertelememesi gerekir ki mezun olduklarında herkesin sahip olacağı diplomanın dışında, kendilerine ait birşeyleri de olsun.. Sanat ya da farklı bir uğraş içimizdeki merak duygusunu ve yaşama heyecanını arttıracaktır.. Dolayısıyla bugüne kadar ki başarılarınızı ve daha sonra elde edeceğiniz başarılarınızdan duyacağınız hazzı da arttıracaktır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder